1923

Bir bağımsızlık hikayesi

Bundan 100 yıl önce başlayan cesur yürekli bir ulusa özgü destansı bir hikaye.

Asırlık bir hürriyet mirasına sahip çıkmaya çalıştığımız bugünlerden onlara bakıp çoğunun tarih yazdığından habersiz olduğu günlere yolculuğa çıkıp seslenelim mi onlara.

Nasıl bir aşkla gittiniz?Dönmeyi düşünmeden aşınızı,,sevdiğinizi,evladınızı bırakırken bir umudu bir milletle kavuşturmayı nasıl düşlemiştiniz?

Çiçeğine son kez su verirken sen,Nene Hatun uçsuz bucaksız bir tarlada açan kardelenlerin can suyu olacağını bilmiş miydin?

Eline kına yakarken anacığın sebebini cephede öğreneceğini ve sonra satır satır ezberlenirken yazdığın mektubunun mehmetçiğe onur nişanesi gibi takılacağını tahmin etmiş miydin Kınalı Ali.

Tarlanda ekinini biçerken vatan toprağı parçalanmasın diye savaşa en uzak yerdeyken, elinin hamuru ile erkek işine karışırken ,mermi taşıyarak başlattığın mücadeleyi meclis sandalyelerine taşırken nice kadınlara feyz olacağını tasarlamış mıydın Satı Çırpan

Şimdilerde mücadele kelimesini çokça kullanır olduk.Hayat telaşesi olarak geçiyor cümlelerimizde.Belki biraz yorulduk bu aralar.Ondandır diyoruz ama Milli mücadeleyi hatırlayınca yeniden doğrultuyoruz bükülen belimizi .I. Dünya Savaşından Kurtuluşa,Kurtuluştan Cumhuriyete uzanan yolculuğunun bize rehberlik edeceğini tasavvur etmiş miydin Mareşal Fevzi Çakmak Paşa.

Adları saymakla bitmez cefakar kahramanlar,sizi anmak onurdur bize.

Ve sen...

Selanikte pembe boyalı evinden ayrılırken ,sarı başakların arasında çocuk kalbinle koşarken,genç yaşında asker olduğunda,vatanını,milletini her şeyin üstünde tutup Ya istiklal, Ya ölüm dediğin o yüce gün küllerimizden yeniden doğacağımızı,sayende bir ulus olacağımızı,seçip seçilebileceğimizi ve sonsuza kadar sana minnettar kalacağımızı elbette biliyordun değil mi Atam.

İşte bu yüzden en çok da sen.

Bir asırdır emin adımlarla ilerliyoruz şimdi.Özgürlük yolundayız ilelebet.100. yaşın kutlu olsun Cumhuriyet.